Arkadaşımla birlikte Çıkrıkçılar Yokuşu'ndaki Bakırcılar Çarşısını görmek için bir geziye çıktık. Eğer tarihi yerleri görmek istiyorsanız Ankara Ulus'ta yer alan Esnaf Sokağı Ankara'nın eski zamanlarının hala yaşatıldığı ve bu kentin yerel tatlarını içeren, tarih kokan bir seçenek olabilir.
Ankaralıların birgün mutlaka alışveriş için yolunun düştüğü bu yokuşta, bir çok iş kolunu görebilirsiniz. Manifaturacılar, perdeciler, tuhafiyeciler ve bir de bakırcılar. Sokağın en önemli özelliklerinden biri tabiki ürünlerin el emeği ile üretiliyor olması. Yüzyıllık bakır tepsilere, kaplara yakından bakmak isteyebilirsiniz. Çarşı esnafına göre sokağın AVM'lere yenik düşmesiyle, günümüzde eskisi kadar kazanç elde edilemiyor. Buna bir de geçtiğimiz yıllarda çıkan yangın eklenince bazı dükkanlar kapanmış hatta işlerine çadırda devam etmek zorunda kalmışlar. Diyeceğim o ki; eski Ankarayı merak eden tarihseverler için kesinlikle görülmesi gereken turistik bir yer. Geleneksel kültürün sürekliliği için tekrar canlanmaya başlayan bakırcılık sanatı günümüzde hediyelik eşya adına güzel bir seçenek. Belki salonlarımızı süsleyecek, belki de konuklarımızı ağırlarken güzel sunumlarda kullanabileceğimiz şık parçalar bulabileceğimiz bir çarşı burası. Bizler de bu kültürü canlı tutmak ve geleneklerimize sahip çıkmak için birkaç parça eşyayı büyük mağazalar yerine bu güzel Çarşıdan alabiliriz. Böylece zor zamanlar geçiren ve tekrar toparlanmaya çalışan esnafımıza biz de bir katkıda bulunmuş da oluruz. Günümüzde insanların el sanatlarına olan ilgisi oldukça azalıyor. Hatta özel koleksiyonları olan insanlar dışında çok fazla rağbet görmüyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri hergün biraz daha gelişmekte olan teknoloji diyebiliriz. Teknoloji sayesinde insanlar el yapımından çok makinalar tarafından yapılan kapları,süs eşyaları tercih ediyorlar ve seçeneğin daha fazla olması onları cezbediyor. Durum böyle olunca sanatkarlarımızın işi zorlaşıyor. Hem kendilerine yardım edecek, bu sanatı devam ettirecek çırak bulmakta hem de ekmeğini sanatından kazanmakta zorlanıyorlar. Yaptığımız röportajda da bakır ustası Faruk Küçük 80li yıllardan sonra teknolojiye yenik düştüklerini, tüketim olmadığı için üretim yapmaktada sıkıntı yaşadıklarını dile getiriyor. Babadan kalma bu mesleği sevdikleri için ellerinden geldiğince yaşatmaya çalıştıklarını da sözlerine ekliyor.
Bakırcılığa olan ilginin azalmasının nedenlerinden biri de hızla değişen trendler diyebiliriz. Yaklaşık 20 yıl önce evlerde şark köşesi olurşturmak oldukça modaydı. Tabii buda bakırcılık sanatına olan ilgiyi arttırıyordu. Günümüzde yeni nesil daha sade, modern çizgilere sahip ev döşemeyi tercih ediyor. Belki bundan 20 yıl sonra tekrar eskiye dönüş olacak. Ancak ozamana kadar el sanatlarımıza sahip çıkıp yaşatabilir miyiz orası meçhul. Bakır, tarih boyunca insanoğlunun hayatını kolaylaştıran madenlerin başında yer almış ve bir çağa adını vermiştir. İnsanların önce bakırı, ardından kalayla birleşiminden oluşan tunçu keşfetmeleri medeniyet seviyesinde büyük ilerleme sağlamıştır. Diyarbakır - Çayönü'nde M.Ö. 7 bin yılda ilk arıtma işleminin yapıldığı ve bakırdan iğne, kanca gibi aletler ve süs eşyaları mal edildiği ortaya çıkmıştır.
Bakırcılık; bakır ve çinkonun karışımından elde edilen pirinç tabakalarının işlenip günlük hayatın her alanında kullanılan eşyaların üretilmesi mesleğidir. Bakırcılık sanatı sırasıyla Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Devletleri dönemlerinde giderek ivme kazanmış, yapım teknikleri ve süslemeler konusunda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Selçuklular devrinde bakırdan elde edilen pirinç yoğun şekilde kullanılmış, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde Anadolu'da bakırcılığın merkezlerinden biri Gaziantep olmuş, Adıyaman ve Kilis de halkın ihtiyacı olan bakır eşyaların üretilip satıldığı kentler arasında yer almıştır. Geçmişte bakırı her şehrin ustası ayrı formatta işlemiş, ayrı bir değer katmıştır. Asırlardır atölyelerde imal edilen geleneksel bakır eşya formları ve süslemelerinde değişiklikler yapılmış, yeni bakır eşya formları ortaya çıkmıştır. Kazıma tekniğinin yanı sıra zımba tekniği ile de süslemeler yapılmaya başlanmıştır. |